Sargınızı değiştirmeliyiz.
- We need to change your bandage.
Tom Mary'nin sargılı bileklerini fark etti.
- Tom noticed Mary's bandaged wrists.
Tom Mary'nin koluna bandaj yapıştırdı.
- Tom put a bandage on Mary's arm.
Bir pençesi bandajlı bir köpek gördüm.
- I saw a dog with one paw bandaged.
Tom'un kafası bandajla sarılı.
- Tom's head is covered with bandages.
Doktor çocuğun yaralı bacağını sardı.
- The doctor bandaged the boy's injured leg.