الإنجليزية - التركية
تعريف to become married, to espouse في الإنجليزية التركية القاموس.
- get married
- evlen
Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.
-For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first.
Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
-Really? I thought she'd be the last person to get married.
- get married
- evlenmek
Onlar yarın evlenmek niyetindeler.
-They intend to get married tomorrow.
Tom ve Mary evlenmek için karar verdi.
-Tom and Mary decided to get married.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to become married, to espouse في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- get married
to become married, to espouse
الواصلة
to be·come married, to es·pouseالنطق
Resimler
السابق
المفضلات