to become lively or exciting

listen to the pronunciation of to become lively or exciting
الإنجليزية - التركية

تعريف to become lively or exciting في الإنجليزية التركية القاموس.

hot
{s} sıcak

Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır. - In the summer it's very hot in southern Spain.

Sıcak suyun tümünü kullanma. - Don't use all the hot water.

hot
{s} acı

Acı ve baharatlı olmayan bir şey yemek istiyorum. - I want to eat something that's not hot and spicy.

Biraz baharatsız ve acısız Kore yemeği yemek istiyorum. - I want to eat some Korean food that isn't hot and spicy.

hot
ateşli

Biraz ateşli değil misin? - Aren't you a little hot?

Tom Mary'ye ateşli olduğunu söyledi. - Tom told Mary that he was hot.

hot
{s} radyoaktif
hot
(Argo) çalıntı mal
hot
(Argo) kaçak mal
hot
şehvetli
hot
taze

Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti. - The fresh strawberries went like hot cakes.

hot
ıssı
hot
ilgili

Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi. - Our guide misinformed us about the location of the hotel.

hot
{s} şiddetli
hot
{s} çalıntı
hot
{s} iletken
hot
yakıcı şiddetli
hot
{s} seksi

Bu kız gerçekten seksi. - This girl is really hot.

Sen inanılmaz seksisin. - You're incredibly hot.

hot
taze polisçe aranmakta olan
hot
ateşli olarak
hot
ısınmak
hot
(zarf) kızgın, öfkeyle, şiddetle, ateşli olarak
hot
{s} yüksek gerilimli akım taşıyan (tel)
الإنجليزية - الإنجليزية
hot
to become lively or exciting

    الواصلة

    to be·come live·ly or ex·ci·ting

    التركية النطق

    tı bîkʌm layvli ır îksaytîng

    النطق

    /tə bəˈkəm ˈlīvlē ər əkˈsītəɴɢ/ /tə bɪˈkʌm ˈlaɪvliː ɜr ɪkˈsaɪtɪŋ/
المفضلات