Bu şekilde, üniversite öğrencilerinin ufkunu genişletmek için fırsatları var.
- In this way, the students of the university have the opportunity to expand their horizons.
Genişletmek için yer yok.
- There's no room to expand.
İşçiler yolu genişletiyor.
- The workers are expanding the road.
İş bu yıl % 50 oranında genişlemiştir.
- The business has expanded by 50% this year.
Tom işini büyütmek istedi.
- Tom wanted to expand his business.
He expands his business everyyear.
O, araştırmasını genişletti.
- He expanded his research.
Çalışarak, pazarlarımızı genişletebiliriz.
- With work, we can expand our markets.
The expression {(x+1)}^4 expands to x^4 + 4x^3 + 6x^2 + 4x + 1.