Polis o gün nöbetçiydi.
- The policeman was on duty on that day.
üniversite hayatım boyunca fakülte başkanlığı gibi görevlerde bulundum.
Polislerin görev başında içmelerine izin verilmez.
- The police aren't allowed to drink on duty.
Görev başında sigara içmesen iyi olur.
- You had better not smoke while on duty.
Güvenlik görevlisi gece boyunca görevdeydi.
- The guard was on duty all night.
Sabah dokuzdan akşam beşe kadar görevdeyim.
- I'm on duty from 9:00 a.m. to 5:00 p.m.
Bay Joel şimdi görevlidir.
- Mr. Joel is now on duty.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
... radio, it is your job and it is your duty as young people ...