to be larger, greater than (something)

listen to the pronunciation of to be larger, greater than (something)
الإنجليزية - التركية

تعريف to be larger, greater than (something) في الإنجليزية التركية القاموس.

exceed
aşmak
exceed
{f} sınırı aşmak
exceed
{f} aşırıya kaçmak
exceed
{f} ileri gitmek
exceed
{f} haddini aşmak
exceed
(Ticaret) geçme
exceed
(Ticaret) aşma

Hız sınırını asla aşmadık. - We never exceed the speed limit.

Hız sınırını aşmayın. - Don't exceed the speed limit.

exceed
geçmek
exceed
geç

Sonunda babasını boy olarak geçinceye kadar, çocuk gittikçe uzadı. - The boy grew taller and taller, till at last he exceeded his father in height.

Geçen yıl ithalat ihracatı aştı. - Imports exceeded exports last year.

exceed
ik see you
exceed
exceedingly fazlasıyla
exceed
(Mukavele) geçmek, aşmak; üstün olmak; haddini aşmak
exceed
fevkalâde
exceed

Geçen yıl ithalat ihracatı aştı. - Imports exceeded exports last year.

O, soğuğa aşırı duyarlıdır. - She is exceedingly sensitive to the cold.

exceed
ziyadesiyle
exceed
exceeding olağanüstü
exceed
ifrata kaçmak
الإنجليزية - الإنجليزية
exceed

The company's 2005 revenue exceeds that of 2004.

to be larger, greater than (something)
المفضلات