O, müzikle çok ilgilidir.
- She's very interested in music.
Tom Amerikan tarihi ile çok ilgili.
- Tom is very interested in American history.
Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.
- I'm always interested in reading his column.
Ania bilgisayarlara meraklıdır.
- Ania is interested in computers.
Japon tarihi ile çok fazla ilgilenmektedir.
- He is very much interested in Japanese history.
Her birimiz az çok sanatla ilgilenmektedir.
- Every one of us is more or less interested in art.
Seni ilgilendiren bir şey var mı?
- Is there something that interested you?
Ben Esperanto öğrenmek istedim, çünkü beni çok ilgilendiriyordu.
- I wanted to learn Esperanto, because it interested me very much.
... Is that something you're still interested in? ...
... yes, they initially are very interested in the gold and the silver. ...