Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.
- The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.
Tom yarın işe gitmeye korkuyor.
- Tom dreads going to work tomorrow.
Dün gece korkunç bir rüya gördüm.
- I had a dreadful dream last night.
Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi.
- It was tremendously exciting to be in Boston at that time.
Bu sabah hava berbat.
- This morning the weather is dreadful.