Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz.
- We are apt to watch television, irrespective of what program is on.
Onunla konuşurken lisanına dikkat etmelisin.
- You should watch your language when you talk to her.
Tom dikkat etmemiz gereken potansiyel sorunların bir listesini yaptı.
- Tom made a list of potential problems that we should watch out for.
Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu.
- She was watching TV with tears in her eyes.
Kuş gözlemciliği güzel bir hobi.
- Bird watching is a nice hobby.
Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!
- In Soviet Russia, television watches the audience!
Pokémon izleyerek büyüdüm.
- I grew up watching Pokemon.