On'dan sonra cadde ıssızdı.
- The street was deserted after ten.
Golf sahası tamamen ıssız, bir tek kişi yok!
- The golf course is completely deserted, there is not a single person!
Yer neredeyse terkedilmiş.
- The place is almost deserted.
Bütün bina terkedilmişti.
- The whole building was deserted.
Marilla kendini herkes tarafından terk edilmiş hissetti. Tavsiye için Bayan Lynde'ye bile gidemedi.
- Marilla felt deserted by everyone. She could not even go to Mrs. Lynde for advice.
Mekan tamamen terk edilmiş.
- The place is completely deserted.
Tom tenha tren istasyonunda büyük bir saatin altında tek başına durdu.
- Tom stood alone under a big clock in the deserted train station.
Arkadaşların seni terketti mi?
- Have your friends deserted you?