Bir havuç, bir pancar ve bir brokoliye ihtiyacımız var. Onlar çiğ olmalı, pişirilmiş değil.
- We need a carrot, a beet, and broccoli. They need to be raw, not cooked.
Onların verdiği akşam yemeği kötü pişirilmişti.
- The dinner they served was badly cooked.
Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.
- His wife being out, he cooked dinner for himself.
İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.
- The two boys cooked their meal between them.
... they are buried, compacted, and cooked. ...
... prostheses his lab has cooked up. There's legs and feet, and hands and arms, and even ...