Bundan sonra sana güvenmek zorunda kalacağım.
- I'll have to rely on you from now on.
Tom başkasına güvenmek istemedi.
- Tom didn't want to rely on anyone else.
Kesinlikle ona güvenebilirsiniz.
- You can certainly rely on him.
Biz onun kararına güvenebiliriz.
- We can rely on his judgement.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.
I know I can rely on you.
... more confident in it. ...