Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük.
- All of us were busy cleaning the room.
Odayı temizlemek üç günümü aldı.
- It took me three days to clean the room.
Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
- Flowers and trees need clean air and fresh water.
Her cumartesi bütün evi temizleriz.
- Every Saturday we clean the whole house.
Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
- She helped her mother clean the house.
Her cumartesi bütün evi temizleriz.
- Every Saturday we clean the whole house.
Ben halıyı temizlemek için bir şey arıyorum.
- I'm looking for something to clean the carpet with.
Oturma odasını temizlemeyi bitirmek için zamanım yoktu.
- I didn't have time to finish cleaning the living room.
Tom Mary eve gelmeden önce evi temizlemeyi bitirmek istiyordu.
- Tom wanted to finish cleaning the house before Mary got home.
Sadece temizlikçiler toplantı odasına girmeye yetkilidir.
- Only cleaners are authorized to enter into the meeting room.
O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.
- He voluntarily helped his mum clean.
Tom banka hesaplarını boşaltıp ortadan kayboldu.
- Tom cleaned out his bank accounts and disappeared.
Kirli su havuzdan boşaltıldı ve temiz su ile değiştirildi.
- The dirty water from the pool was drained, and replaced with clean water.
Ofislerimiz her gün temizlenmektedir.
- Our offices are cleaned every day.
Yeni bir süpürge temiz süpürür.
- A new broom sweeps clean.
Temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıyız.
- We need to invest in clean, renewable energy.
Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.
- Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.
Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilirler.
- Electronic components can be cleaned by using pure isopropyl alcohol.
Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
- Now that you are here, you can help do the cleaning.
Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
- She helped her mother clean the house.
Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok.
- I hate doing the washing up, even more than cleaning the toilet.
Neredeyse kusursuz cinayetti: Biz, olay yerine geldik, bagajı açtık, adamı öldürdük ve izleri temizledik, ama biz cesedi gizlemeyi unuttuk.
- It was almost the perfect crime: we arrived at the scene, opened the trunk, killed the man and cleaned up the prints, but we forgot to hide the body.
Odayı iyice temizleyeceğim.
- I'll give the room a good cleaning.
Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim.
- I resolved to break up with her cleanly.
Her şey tamamen temizlendi.
- Everything has been thoroughly cleaned.
He was stabbed clean through.
Unlike you, I’ve never caused any accidents — my record is still clean!.
I want to make sure my fiancé is clean before we are married.
Put a clean sheet of paper into the printer.
She just likes to clean. That’s why I married her.
I’m clean, officer. You can go ahead and search me if you want.
Can you clean the windows today?.
Are these dishes clean?.
I’ll need a sharper knife to make clean cuts.
Clean your room right now!.
... global markets, because in areas like clean energy, where the global market for goods ...
... end up going twice as far on a gallon of gas. That's why we doubled clean ' clean energy ...