Tom hâlâ iş başında olmalı.
- Tom should still be at work.
Çalışma odasında hâlâ iş başında.
- He is still at work in the workroom.
Tom çalışırken Fransızca konuşmak zorunda.
- Tom has to speak French at work.
Tom bir barmen olduğu için, o her gün çalışırken bir buz kıracağı kullanır.
- Since Tom is a bartender, he uses an ice pick every day at work.
İşte daha az ve evde daha çok zaman geçirmek istiyorum.
- I'd like to spend less time at work and more time at home.
Dün gece fazla uyuyamadım bu yüzden bütün gün işte uyukluyordum.
- I didn't get much sleep last night so I was nodding off all day at work.
Don't interrupt me while I'm at work on my housing project.
He's not at home at the moment, he's at work.
... directly into the job and work with state and local governments ...
... Reminders work on times, dates, and locations, ...