to be, or act the part of, a guest

listen to the pronunciation of to be, or act the part of, a guest
الإنجليزية - التركية

تعريف to be, or act the part of, a guest في الإنجليزية التركية القاموس.

guest
{i} davetli
guest
misafir

Misafirler geldiğinde, o piyano çalıyordu. - She was playing the piano when the guests arrived.

Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum. - I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.

guest
{i} konuk

Susan, konuklarını kapıda karşıladı. - Susan greeted her guests at the door.

Karısı davetkar konukları severdi. - His wife liked inviting guests.

guest
{i} otel/pansiyon müşterisi
guest
konuk sanatçı olarak rol almak
guest
otel veya pansiyon müşterisi
guest
{i} asalak canlı
guest
(Kimya) konak
guest
konakçı ya da pansiyon müşterisi
guest
pansiyoner
guest
bir kulüp veya programa misafirlerin kabul edildiği gece
guest
asalak bitki veya hayvan
guest
guest rope tonoz halatı
guest
guest room misafir yatak odası
الإنجليزية - الإنجليزية
guest
to be, or act the part of, a guest
المفضلات