Bu veriler hipotezi desteklemektedir.
- This data supports the hypothesis.
Planı desteklemek için bir konuşma yaptı.
- He made a speech in support of the plan.
Ailesini geçindirmek için çok çalışıyor.
- He is working hard to support his family.
O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı.
- He worked hard to support a large family.
Tom'un büyük ailesini desteklemek için yeterli para kazanması kolay değildi.
- It hasn't been easy for Tom to earn enough money to support his large family.
Bu veriler hipotezi desteklemektedir.
- This data supports the hypothesis.
Birçok lider uzlaşmayı destekledi.
- Many leaders supported the compromise.
O, kendisini bir baston ile destekledi.
- He supported himself with a stick.
Tom uyuduğu zaman sırtını dayamak için bir yastık kullanır.
- Tom uses a pillow to support his back when he sleeps.