الإنجليزية - التركية
تعريف to attract by temptation etc.; to entice في الإنجليزية التركية القاموس.
- lure
- {i} cazibe
- lure
- {f} yemlemek
- lure
- tuzak
- lure
- çekmek
- lure
- yem
- lure
- {f} cezbet
O onu incik boncukla cezbetti.
-He lured her with trinkets.
- lure
- ayartmak
- lure
- çekim
- lure
- şahin veya atmacayı geri getirmek için gösterilen kuş veya ete benzer şey
- lure
- Balık avında kullanılan sahte balık
- lure
- {f} cezbetmek
- lure
- çek
Müzik herkesin ilgisini çekti.
-The music lured everyone.
Leyla, Sami'yi evine çekti.
-Layla lured Sami to her house.
- lure
- {i} çığırtkan
- lure
- tuzak/cazibe
- lure
- kuş veya et gibi bir şey göstererek çağırmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to attract by temptation etc.; to entice في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- lure
to attract by temptation etc.; to entice
الواصلة
to at·tract by temp·ta·tion etc.; to en·ticeالنطق
Resimler
المفضلات