to arrange a specific time for (an event, a class, etc)

listen to the pronunciation of to arrange a specific time for (an event, a class, etc)
الإنجليزية - التركية

تعريف to arrange a specific time for (an event, a class, etc) في الإنجليزية التركية القاموس.

timetable
{i} tarife

Tarifeyi görebilir miyim? - May I see the timetable?

Tarifeyi görebilir miyim? - Could I see the timetable?

timetable
{i} İng. (tren, otobüs, vapur, uçağa ait) tarife
timetable
çizelge

Gözden geçirilmiş zaman çizelgesi bu ayın 5'inde yürürlüğe girecek. - The revised timetable will go into effect on the 5th of this month.

Yedince ve sekizinci sınıf öğrencilerinin tamamen ayrı zaman çizelgeleri var. - The grade seven and the grade eight students both have completely separate timetables.

timetable
düzenle
timetable
zaman çizelge

Zaman çizelgesi revize edilmiştir. - The timetable has been revised.

Yedince ve sekizinci sınıf öğrencilerinin tamamen ayrı zaman çizelgeleri var. - The grade seven and the grade eight students both have completely separate timetables.

timetable
tren veya vapur tarifesi
timetable
{i} belli zaman dilimlerine ayrılmış program
timetable
{i} program

Bir ders programı var mı? - Is there a timetable?

timetable
(tren vb) tarife
timetable
ders bağdarlaması
timetable
(tren/otobüs/vb.) tarife
timetable
{i} ders programı

Bir ders programı var mı? - Is there a timetable?

الإنجليزية - الإنجليزية
timetable
to arrange a specific time for (an event, a class, etc)
المفضلات