Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to annoy or bother; to bedevil

listen to the pronunciation of to annoy or bother; to bedevil
الإنجليزية - التركية

تعريف to annoy or bother; to bedevil في الإنجليزية التركية القاموس.

devil
{i} iblis

İblis bir sincap olabilir ama bütün sincaplar iblis değildir. - The devil may be a squirrel, but not all squirrels are the devil.

devil
{i} şeytan

Şeytanın var olmadığını düşünüyorum, bence insanlık onu yarattı,kendi hayalinde ve tasvirinde - I think the devil doesn't exist, but man has created him, he has created him in his own image and likeness.

Gelecek yıldan bahsedersen şeytan güler. - Speak of the next year, and the devil will laugh.

devil
ifrit
devil
cehennem zebanisi
devil
yezit
devil
maltız
devil
cin
devil
asfalt ısıtıcısı
devil
(the ile) şeytan
devil
üzmek
devil
{f} baharatlı ve acılı pişirmek
devil
{f} rahatsız etmek
devil
(isim) şeytan, iblis; canlı ve dinamik kimse; şeytan gibi tip; acı ve baharatlı yemek; stajyer avukat
devil
{i} canlı ve dinamik kimse
devil
dili canını sıkmak
devil
yemeği çok biber ve baharatla hazırlamak veya kızartmak
devil
{f} canını sıkmak
devil
deviled ham bir çeşit ezme jambon
devil
(fiil) rahatsız etmek, canını sıkmak; baharatlı ve acılı pişirmek; makinede parçalamak (bez, kâgit); avukat stajeri olarak çalışmak; yazar çırağı olarak çalışmak
devil
{i} acı ve baharatlı yemek
الإنجليزية - الإنجليزية
devil