to an uncertain or unspecified location

listen to the pronunciation of to an uncertain or unspecified location
الإنجليزية - التركية

تعريف to an uncertain or unspecified location في الإنجليزية التركية القاموس.

somewhere
bir yerde

Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum. - I remember seeing you all somewhere.

O, parkın civarında bir yerde yaşıyor. - He lives somewhere around the park.

somewhere
bir yer

O, burada bir yerde yaşıyor. - He lives somewhere about here.

Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm. - I thought we were going to go somewhere.

somewhere
herhangi bir yerde

Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim. - I have Tom's address somewhere.

somewhere
bir yere

Avrupa'da bir yere gitmek istiyorum. - I want to go somewhere in Europe.

Ben çakmağı burada bir yere koydum ve şimdi onu bulamıyorum. - I put my lighter down somewhere and now I can't find it.

somewhere
bir

Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm. - I thought we were going to go somewhere.

Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm. - I saw her somewhere two years ago.

somewhere
bir yere/bir yerde
somewhere
z. bir yerde; bir yere; bir yer: Let's go somewhere. Bir yere gidelim. That's somewhere in Thrace, isn't it? Trakya'da bir yerde, değil mi?
الإنجليزية - الإنجليزية
somewhere

I have to go somewhere at lunch. Can I meet you at 2?.

to an uncertain or unspecified location

    الواصلة

    to an un·cer·tain or un·spe·ci·fied lo·ca·tion

    التركية النطق

    tı ın ınsırtın ır ınspesıfayd lōkeyşın

    النطق

    /tə ən ənˈsərtən ər ənˈspesəˌfīd lōˈkāsʜən/ /tə ən ənˈsɜrtən ɜr ənˈspɛsəˌfaɪd loʊˈkeɪʃən/
المفضلات