Bedel anlamsız olarak yüksekti.
- The price was absurdly high.
Onların cihazı son derece gelişmiş.
- Their equipment is extremely advanced.
Dinamit balıkçılığı resif ekosistemler için son derece tahrip edicidir.
- Dynamite fishing is extremely destructive to reef ecosystems.
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.
- Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.
Çok tembel görünüyorsun.
- You seem to be extremely lazy.
Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor.
- Tom seems extremely excited.
Tom aşırı derecede yorgun olduğunu söyledi.
- Tom said he was extremely tired.
Mary fazlasıyla çekici.
- Mary is extremely attractive.
Tom, aşırı gergin görünüyor.
- Tom looks extremely nervous.
Bu onun için aşırı derecede zordur.
- This is extremely hard for him.
The girls fancy him something rotten.
The critics were absurdly extravagant with their praise.
He is one motherfucking mean dude.