Tom bir polisi pusuya düşürdü ve onu bir baltayla öldürdü.
- Tom ambushed a policeman and killed him with an ax.
Tom pusunun nasıl çalıştığını açıkladı.
- Tom explained how the ambush would work.
Tüm yapmanız gereken, onun cevabını beklemek.
- All that you have to do is to wait for his reply.
Onun için beklemekten başka yapacak bir şey yoktu.
- There was nothing for it but to wait.
Bu üç saatlik bir bekleyiş olacak.
- It's going to be a three-hour wait.
Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.
- After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
Burada beklememen gerekir.
- You shouldn't wait here.
Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız.
- We men are used to waiting for the women.
Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir.
- Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars.
Otobüs bekleyerek burada kalmaktansa yaya gitmeyi tercih ederim.
- I would rather go on foot than stay here waiting for the bus.
Lütfen yarım saat bekle.
- Please wait for thirty minutes.
Lütfen yarım saat bekle.
- Please wait half an hour.
Lütfen beni istasyonda bekleyin.
- Please wait for me at the station.
Lütfen otuz dakika bekleyin.
- Please wait for thirty minutes.
Haydutlar tarafından pusuya düşürüldük.
- We were ambushed by bandits.
Onlar düşmanı pusuya düşürdü.
- They ambushed the enemy.