Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
- I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
Size rehberlik etmek için hiçbir ders kitabı cevabının mevcut olmayacağı durumlar olacaktır.
- There will be situations where no textbook answer will be available to guide you.
O, saraya kadar bana rehberlik yaptı.
- She guided me to the palace.
Bir sonraki rehberli tur saat kaçta?
- When is the next guided tour?
Tom ormanda bize rehberlik etti.
- Tom guided us through the woods.
Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
- I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
Şehre bir kılavuz nereden satın alabilirim.
- Where can I buy a guide to the city?
Kılavuz mümkün olduğu kadar erken işe koyulsak iyi olur dedi.
- The guide said that we had better set out as soon as possible.