O, büyük planlar başarmak üzereydi.
- He was about to achieve great plans.
İşinde neyi başarmak istiyorsun?
- What do you want to achieve in your work?
Harika bir şey elde etmek istiyorum.
- I want to achieve something great.
Elde etmek neredeyse imkânsızdır.
- It's almost impossible to achieve.
O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı.
- He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.
Hedefime ulaşmak için çok fazla çalışıyorum.
- I work too much in order to achieve my goals.
Mutluluğa ulaşmak zor.
- It's hard to achieve happiness.
Henüz bir şey başarmadım.
- I haven't achieved anything yet.
Önceden başardiğımız yarın başarabileceğimiz ve başarmak zorunda olduğumuz için bize ümit verir.
- What we've already achieved gives us hope for what we can and must achieve tomorrow.
Tom yapmak için başladığı işi başarmış gibi görünüyor.
- Tom appears to have achieved what he set out to do.
Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.
- Tom and Mary have achieved remarkable results using their new technique.
Tom zaten hedeflerinin birçoğunu elde etti.
- Tom has already achieved many of his goals.
... doesn't benefit the Afghan people and help achieve our shared goals. Secondly, though, ...
... will do bad things in order to achieve profit, ...