Bir çivi lastiği patlatmış
- A nail punctured the tire.
Bir çivi araba lastiğine girdi.
- A nail penetrated the car tyre.
Kutu çivilenerek kapatıldı.
- The box was nailed shut.
Onlar çivileri söktü.
- They pulled out the nails.
Sanırım onu yakaladın.
- I think you nailed it.
Onları nerede yakaladın?
- Where did you nail them?
I really nailed that test.