to (seek) experience first hand

listen to the pronunciation of to (seek) experience first hand
الإنجليزية - التركية

تعريف to (seek) experience first hand في الإنجليزية التركية القاموس.

explore
{f} keşfetmek

Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum. - I would really like to explore this cave.

Çocuklar keşfetmekten hoşlanırlar. Bu tehlikeli olabilir. - Children like to explore. This can be dangerous.

explore
{f} (keşifte bulunmak amacıyla) (bir bölgeyi) dolaşmak
explore
(Bilgisayar) keşfetme

Mary dağı keşfetmeye gitti. - Mary has gone off to explore the mountain.

Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum. - I would really like to explore this cave.

explore
(Bilgisayar) açınsamak
explore
açımlamak
explore
araştırmak
explore
dikkatle incelemek
explore
inceleme gezisi yapmak
explore
keşfe çıkmak
explore
keşfet

Issız adayı keşfetmeyi umuyor. - He hopes to explore the uninhabited island.

O, ıssız ada keşfetmek istiyor. - He wants to explore the uninhabited island.

explore
{f} (bir konuyu) araştırmak, incelemek
explore
(Tıp) İnceden inceye muayene etmek
explore
araştır/keşfet
explore
{f} kontrol etmek
explore
{f} muayene etmek
explore
(Biyoloji) araştır

Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar. - The geologists explored for oil on our farm.

Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı. - The hunter explored the appearance of the sky.

الإنجليزية - الإنجليزية
explore

It is normal for a boy of this age to be exploring his sexuality.

to (seek) experience first hand
المفضلات