Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
- Replace the old tires with new ones.
Lastikleri havayla doldur.
- Fill the tires with air.
Lastikleri kontrol eder misin?
- Could you check the tires?
Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
- Replace the old tires with new ones.
Lastikleri kontrol eder misin?
- Could you check the tires?
Tom lastik bir demirle ölümüne dövüldü.
- Tom was beaten to death with a tire iron.
Sokakta aşağıya doğru yürürken iki beyaz kedinin bir araba lastiğinin kenarına işediğini gördüm.
- While walking down the street, I saw two white cats pissing near a car tire.
Tom'un araba lastiğini değiştirmesi uzun sürdü.
- It took Tom a long time to change the tire.
Herkes yorulmuş görünüyor.
- Everybody seems to be tired.
Tom beklemekten yorulmuş olmalı.
- Tom must be getting tired of waiting.
Saatlerce çalışmaktan yoruldum.
- I felt tired from having worked for hours.
Muhtemelen beklemekten yoruldu ve uykuya daldı.
- He probably got tired of waiting and fell asleep.
Ben yorgunluktan ölüyorum, bir adım daha atamam!
- I'm dead tired, I can't take one more step!
Yorgunluktan artık yürümeye hâli kalmamıştı.
- He was too tired to walk any more.
Eve yağlı elbiselerle çok yorgun olarak geldim.
- I came home very tired and with greasy clothes.
men like apes follow the fashions in tires, gestures, actions: if the king laugh, all laugh .
... And I suddenly now have two flat tires. ...
... her I'd just blown out two of her tires, I did a little 10 ...