التركية - الإنجليزية
تعريف ti̇yatro في التركية الإنجليزية القاموس.
- tiyatro
- theater
I went to the theater to see a period drama.
-Ben bir dönem draması görmek için tiyatroya gittim.
The store is just across from the theater.
-Dükkan tiyatronun tam karşısında.
- tiyatro
- theatre
Children of age sixteen and under will not be admitted to the theatre.
-16 yaş ve altındaki çocuklar tiyatroya kabul edilmeyecek.
Whom did you see at the theatre?
-Tiyatroda kimi gördün?
- tiyatro
- theatrer
- tiyatro
- theat. repertory company
- tiyatro
- theater, drama as an art
- tiyatro
- theater, plays, dramatic literature, repertoire
- tiyatro
- theatre, theater
- tiyatro
- playhouse
- tiyatro
- theater, playhouse
- tiyatro
- play
The theater group performed the new play.
-Tiyatro grubu yeni oyunu sahneledi.
I don't know the theater play, but I know the author well.
-Tiyatro oyununu bilmiyorum, fakat yazarı iyi biliyorum.
- tiyatro
- play, drama
- tiyatro
- theatre [Brit.]
- tiyatro ara salonu
- (Muzik) crush room
- tiyatro binası
- (Muzik) playhouse
- tiyatro düşkünü
- (Muzik) playgoer
- tiyatro eleştirmenleri
- theater critics
- tiyatro izleyicileri
- theater audiences
- tiyatro müzesi
- (Tiyatro) theatre museum
- tiyatro salonu
- theatre hall
- tiyatro sanatı
- (Tiyatro) dramaturgy
- tiyatro sanatı ile ilgili
- drama
- tiyatro topluluğu
- (Tiyatro) company
- tiyatro yönetimi
- theater management
- tiyatro yönetmeni
- (Tiyatro) theatre director
- tiyatro yönetmeni
- (Tiyatro) theater director
- tiyatro şenliği
- (Tiyatro) festival
- tiyatro gösterisi
- Theatre show
- tiyatro oyuncusu
- stage actor
- tiyatro afişi
- playbill
- tiyatro bileti
- theater ticket
- tiyatro bilimi
- (Tiyatro) theater science
- tiyatro binası
- (roma) odeon
- tiyatro binası
- odeum
- tiyatro biçimleri
- dramatic forms
- tiyatro dekoratörü
- stage designer
- tiyatro dergisi
- (Tiyatro) theatrical review
- tiyatro dili
- (Tiyatro) theatrical language
- tiyatro dönemi
- (Tiyatro) theatre season
- tiyatro dışı
- (Tiyatro) non-theatrical
- tiyatro eleştirisi
- (Tiyatro) theatre critique
- tiyatro eseri
- theatrical production
- tiyatro eseri
- drama
- tiyatro eğitimi
- (Tiyatro) theatrical education
- tiyatro filmi
- (Tiyatro) photographed stage play
- tiyatro grubu
- stock company
- tiyatro grubu
- theater company
- tiyatro ile ilgili olmayan
- nontheatrical
- tiyatro locası
- loge
- tiyatro mesleği
- footlights
- tiyatro metni
- playbook
- tiyatro metni
- (Tiyatro) theater script
- tiyatro mimarisi
- theater architecture
- tiyatro nerede
- Where is the theater
- tiyatro okulu
- (Tiyatro) drama school
- tiyatro oyun programı
- (Tiyatro) playbill
- tiyatro oyuncusu olmak
- go on the stage
- tiyatro perdesi kumaşı
- (Tekstil) scrim
- tiyatro programı
- playbill
- tiyatro programı
- bill
- tiyatro programı
- theater program
- tiyatro sahnesi
- theater stage
- tiyatro salonu
- hippodrome
- tiyatro sanatı
- drama
- tiyatro sanatı
- histrionics
- tiyatro seyircisi
- playgoer
- tiyatro sezonu
- theatrical season
- tiyatro seçmeleri
- theatre auditions
- tiyatro sorumlusu
- (Tiyatro) acting manager
- tiyatro tekniği
- (Tiyatro) theatre technique
- tiyatro topluluğu
- troupe
He's working in a troupe right now.
-O şu anda bir tiyatro topluluğunda çalışıyor.
- tiyatro tutkusu
- stage fever
- tiyatro uzmanı
- (Tiyatro) stage expert
- tiyatro ve devlet
- theater and state
- tiyatro ve toplum
- theater and society
- tiyatro yapısı
- (Tiyatro) theater building
- tiyatro yazarı
- playwright
- tiyatro yazını
- drama
- tiyatro zamanı
- (Tiyatro) theatrical time
- tiyatro öğrencisi
- drama student
- tiyatro öğretmeni
- (Tiyatro) drama teacher
- tiyatro şirketleri
- theatrical companies
- epik tiyatro
- epic theatre
- modern tiyatro
- (Eğitim) modern drama
- oyuncular (tiyatro)
- cast
- prova (tiyatro)
- (Tiyatro) rehearsal
- vodvil tiyatro
- burlesque
- tiyatro
- {i} house
- tiyatro
- play house
- tiyatro
- showman
- tiyatro
- stage
Soon, in the great theatre, the lights will be put out, and the empty stage will be left to ghosts.
-Yakında büyük tiyatroda ışıklar söndürülecek ve boş sahne hayaletlere terk edilecek.
- antik tiyatro
- ancient theater
- tiyatro
- theatres
There are theatres, museums, libraries and parks in that city.
-O kentte tiyatro,müze, kütüphane ve parklar var.
- anti-tiyatro
- (Tiyatro) anti-theatre
- bu şehirde tiyatro var mı
- Is there a theater in this town
- deneysel tiyatro
- (Tiyatro) experimental theate
- feminist tiyatro
- feminist theater
- feminizm ve tiyatro
- feminism and theater
- izlenimci tiyatro
- (Tiyatro) impressionist theatre
- lirik tiyatro
- (Tiyatro) opera-house
- sessiz tiyatro
- pantomime
- seyirciyle dolu tiyatro
- bumper house
- soyut tiyatro
- (Tiyatro) abstract theater
- soyut tiyatro
- (Tiyatro) abstract theatre
- tiyatro
- panic
The fire caused a panic in the theater.
-Yangın tiyatroda paniğe neden oldu.
- tiyatro
- double
- tiyatro
- stardom
- uyumsuz tiyatro
- theatre of absurd
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف ti̇yatro في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Sahneye konulan oyun ve bu gibi temsilleri oynama san'atı.(İşte dans ve tiyatro gibi o zamanın lehviyatları ve kebairleri ve bid'aları birer câzibedarlık ile pervane gibi nefisperestleri etrafında toplar, sersem eder. Ş.) (Bak: Roman)
- (Osmanlı Dönemi) yun. Dram, komedi ve sair piyeslerin temsil edildiği yer
- tiyatro
- Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer
- tiyatro
- Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynayan grup: "Tiyatro kuruldu, birinci temsilden sonra da kapandı."- S. F. Abasıyanık
- tiyatro
- Oyun yazma sanatı
- tiyatro
- Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynama sanatı
- tiyatro
- Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer: "Her tiyatronun holünde ille smokinli bir müdüre rastlayacaksınız."- H. Taner
- tiyatro
- Oyun yazma sanatı: "Ben o tarihte, kendimi az çok bir tiyatro yazarı addetmekteyim."- H. F. Ozansoy
- tiyatro
- Yazılmış oyunların tümü: "Eskiden tiyatro Osmanlıcaya ibret sözü ile çevrilmişti."- F. R. Atay
- tiyatro
- Yazılmış oyunların tümü
- amfi tiyatro
- (Sanat) Amphi theater
- amfi tiyatro
- Yunan ve Roma'da sıraları arkaya doğru basamaklı olarak yükselen açık hava tiyatrosu
- doğaçlama tiyatro
- İçten geldiği gibi, irticalen gerçekleştirilen oyun, tulûat tiyatrosu
- tarihi tiyatro
- Tarihsel bir konuyu veya tarihe mal olmuş bir şahsiyeti işleyen tiyatro eseri
- öncü tiyatro
- Herhangi bir akımda veya dönemde birtakım yenilikler getiren tiyatro
- özel tiyatro
- Kişi veya kuruluşlara ait tiyatro