O gün boyu kocasına hizmet etti.
- She waited on her husband all day long.
O gün boyu huzursuz hissetti.
- She felt restless all day long.
Dün bütün gün boyunca yataktaydım.
- I was in bed all day long yesterday.
Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.
- Having worked on the farm all day long, he was completely tired out.