those who are no longer alive, the deceased

الإنجليزية - التركية

تعريف those who are no longer alive, the deceased في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

the dead

ölüler

Ölüler dans etmedi. Onların ondan daha iyi yapacak bir şeyleri vardı. - The dead did not dance. They had something better to do than that.

Ölüler ve yaralılar yakında her yerde yatıyordu. - The dead and wounded soon lay everywhere.

the dead

ölü

Yaşayanların sayısı ölülerinkinden daha azdı. - The number of the living was smaller than that of the dead.

Ölüm iki şeyden biridir.O ya ölümlülüktür, ve ölüler herhangi bir şeyin bilincinde değildir; ya da bize söylenildiği gibi, gerçekten bir değişikliktir: ruhun bu yerden ötekine göç etmesidir. - Death is one of two things. Either it is annihilation, and the dead have no consciousness of anything; or, as we are told, it is really a change: a migration of the soul from this place to another.

the dead

ölmüşler

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف those who are no longer alive, the deceased في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{i} the dead

الواصلة

those who are no long·er alive, the de·ceased