Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
- Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
Sana söylediğim halde yapmadın bunu.
- Although I tell you to, you don't do it.
Onunla gerçekte tanışmadığımız halde Mary hakkında çok şey biliyorum.
- Although I know a lot about Mary, I haven't actually met her.
İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
- Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.
Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.
- Although the economy is weak, some companies are still making a profit.
Yorgun olmama karşın, elimden gelenin en iyisini yaptım.
- Although I was tired, I did my very best.
İkiz olmalarına karşın onların karşıt kişilikleri vardı.
- Although they were twins, they were of opposite personalities.
It was difficult, although not as difficult as we had expected.
Although it was very muddy, the football game went on.