Tom kaybolduğunda onüç yaşındaydı.
- Tom was thirteen when he disappeared.
Tom onüç yıl boyunca Harvard'da ders verdi.
- Tom taught at Harvard for thirteen years.
Tom ve Mary'nin on üç yıllık mutlu bir evlilikleri var.
- Tom and Mary have been happily married for thirteen years.
Havaalanında saatli bir bomba patladı, on üç kişi öldü.
- A time bomb went off in the airport killing thirteen people.
Tom o zamanda on üçten daha yaşlı olamazdı.
- Tom couldn't have been any older than thirteen at the time.
On üçüncü doğum günün nasıldı?
- What was your thirteenth birthday like?
New York'ta birçok binanın on üçüncü katı yoktur.
- Many buildings in New York don't have a thirteenth floor.
Oh hayır, on üçüncü cuma!
- Oh no, it's Friday the thirteenth!
New York'ta birçok binanın on üçüncü katı yoktur.
- Many buildings in New York don't have a thirteenth floor.
Onüçüncü doğum gününden birkaç gün sonra Tony de okulu bıraktı.
- A few days after his thirteenth birthday, Tony left school, too.
On üçüncü doğum günün nasıldı?
- What was your thirteenth birthday like?
On üçüncü yasa değişikliği tüm zenci köleleri serbest bıraktı.
- The Thirteenth Amendment freed all Negro slaves.
Mary Baldwyn, daughter of Richard Baldwyn of Rough Lee, aged—How old was she, sexton? Throtteen, replied the man; .
... supposed the beginnings when i was thirteen ...
... know when i was thirteen ...