think in terms of

listen to the pronunciation of think in terms of
الإنجليزية - التركية
düşünmek
gözden geçirmek
{k} -i tasarlamak: You seem to be thinking in terms of a palace. Sen galiba bir saray yapmayı planlıyorsun
in terms of
açısından

Kuzey Amerikalılar cinsel ahlak açısından Avrupalılardan daha tutucudur. - North Americans are more conservative in terms of sexual morality than Europeans.

O, para açısından her şeyi düşünüyor. - He thinks of everything in terms of money.

in terms of
açıdan: Don't look at the situation in those terms! Duruma o açıdan bakma!
in terms of
yönünden
in terms of
yönden
in terms of
bakımından, açısından
in terms of
(Kanun) üzerinden
in terms of
açıdan

Her şeye parasal açıdan bakıyorsun. - You see everything in terms of money.

in terms of
cinsinden

İyi bir eğitimin değeri para cinsinden ölçülemez. - The value of a good education cannot be measured in terms of money.

in terms of
-e göre
in terms of
yön
in terms of
k.dili. -e gelince, -ce/-çe: In terms of money she's
in terms of
bir dille
consider in - way
dikkate - way
in terms of
konuşma dili -e gelince, -ce/-çe: She's got no problems in terms of money. Paraca hiçbir sorunu yok
in terms of
açıdan: "Don't look at the situation in those terms! - Duruma o açıdan bakma!"
in terms of
konuşma dili -e gelince, -ce/-çe: "She's got no problems in terms of money. - Paraca hiçbir sorunu yok."
الإنجليزية - الإنجليزية
consider in - way
in terms of
in relation to; with respect to; as regards; concerning; regarding

She has no idea how she wants the house to look in terms of décor.

in terms of
in connection with, regarding, in the sense of
think in terms of

    التركية النطق

    thîngk în tırmz ıv

    النطق

    /ˈᴛʜəɴɢk ən ˈtərmz əv/ /ˈθɪŋk ɪn ˈtɜrmz əv/
المفضلات