thief, burglar, one who steals

listen to the pronunciation of thief, burglar, one who steals
الإنجليزية - التركية

تعريف thief, burglar, one who steals في الإنجليزية التركية القاموس.

robber
soyguncu

İki soyguncu bir mağazaya girdi. - Two robbers broke into a store.

Soyguncu cezalandırılmaktan kaçtı. - The robber escaped being punished.

robber
{i} hırsız

Tom ve Mary hırsız polis oyunu oynuyorlar. - Tom and Mary are playing cops and robbers.

Hırsızlar gece yarısı kol gezer. - Robbers prowl around at midnight.

robber
robberyhırsızlık
robber
adam soyma
robber
yol kesen kimse
robber
(Arılık) yağmacı
robber
harami
robber
{i} haydut
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} robber
thief, burglar, one who steals
المفضلات