İtalya'da doğdum, bu nedenle çok yakışıklıyım.
- I was born in Italy, therefore I am very handsome.
Bu malzemenin dört metresi dokuz franka mal oluyor; Bu nedenle, iki metresi dört buçuk frank mal olur.
- Four metres of this material cost nine francs; therefore, two metres cost four and a half francs.
Bu sebeple, Komite'nin Parlamento'nun Görünmez Üyeleri hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim.
- I would therefore like to draw attention to the Report of the Committee on Invisible Members of Parliament.
Onlar artan bir nüfusa sahip, bu yüzden çok daha fazla yiyeceğe ihtiyaçları var.
- They have a growing population; therefore they need more and more food.
Sanırım, bu yüzden kaçarım.
- I think, therefore I flee.
Behold, we have forsaken all, and followed thee; what shall we have therefore? — Matthew, 19:27.
He blushes; therefore he is guilty. — Spectator.