Onun kitaplarında her zaman mevcut olan temalar vardır.
- There are themes that are always present in his books.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
Tüm konuların içinde en çok İngilizceyi severim.
- I like English the best of all the subjects.
En çok hangi konuları seversin?
- What subjects do you like the best?
Tom'la tartışmaman gereken bazı konular var.
- There are some topics you shouldn't discuss with Tom.
Çok çeşitli konular tartıştık.
- We discussed a wide range of topics.
We can not follow the latest topics without reading a newspaper every day.
- Wenn man nicht jeden Tag eine Zeitung liest, kann man nicht über aktuelle Themen auf dem Laufenden bleiben.
I steered clear of sensitive topics.
- Ich vermied heikle Themen.