Onun kitaplarında her zaman mevcut olan temalar vardır.
- There are themes that are always present in his books.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
Matematik ve İngilizce benim en sevdiğim konulardır.
- Math and English were my favorite subjects.
Çeşitli konular hakkında konuştular.
- They talked about various subjects.
Yahudi-Hıristiyan konuları hakkında yazmamı istiyorsan para ödemek zorundasın.
- If you want me to write about Judeo-Christian topics, you have to pay money.
Konuşma diğer konulara geçti.
- The conversation moved on to other topics.
We discussed different topics.
- Wir haben uns über verschiedene Themen unterhalten.
The conversation moved on to other topics.
- Das Gespräch wandte sich anderen Themen zu.