Büyük bir ateş bütün kasabayı kül haline getirdi.
- The big fire reduced the whole town to ashes.
Atmosferde volkanik kül var.
- There's volcanic ash in the atmosphere.
Tom boş odaya girdi ve hemen küllükte yanan bir sigara fark etti.
- Tom entered the empty room and immediately noticed a lit cigarette in the ashtray.
Ben restorandan küllük çaldım.
- I've stolen the ashtray from the restaurant.