Mary beyaz bir elbise giyiyordu.
- Mary was wearing a white gown.
Dansta herkes benim elbisemi övdü.
- At the dance, everyone raved about my gown.
Periler incecik önlükle dans etti.
- The fairies danced in wispy gowns.
O, saten bir sabahlık giymişti.
- She was wearing a gown of satin.
Gecelik ipekten yapılır.
- The gown is made of silk.
Toplumu düşünmek zorundayız.
- We must think about the community.
Benim için toplumun sevgisi paradan daha önemlidir.
- The love of the community is more important to me than money.
Onlar halka açık yüzme havuzuna gittiler.
- They went to the community pool.
Halkevindeki sınıflar ücretsiz.
- Classes at the community center are free.