the time yet to come

listen to the pronunciation of the time yet to come
الإنجليزية - التركية

تعريف the time yet to come في الإنجليزية التركية القاموس.

future
{i} gelecek

Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak. - There will be an energy crisis in the near future.

Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez. - The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.

future
istikbal
future
{s} müstakbel

Ben müstakbel karımı görüyorum. - I see my future wife.

future
{i} gelecek zaman

Basit gelecek zaman denilen şey İngilizce sınavında kabul edilse bile, o mevcut değildir. - It is even becoming accepted even in exam-English that that called simple future tense does not exist.

future
(Ticaret) ileri tarihli işlemler
future
ileriki
future
ileride teslim edilmek üzere satılan veya satın alman mal
future
(sıfat) gelecek, ileriki, müstakbel, ilerideki, vadeli
future
{i} gelecekte olacak şey
future
{i} vadeli sözleşme
future
ati
future
vadeli işlemler future perf
future
{s} ilerideki
future
i istikbal
الإنجليزية - الإنجليزية
futurity
future
hereafter
the time yet to come

    التركية النطق

    dhi taym yet tı kʌm

    النطق

    /ᴛʜē ˈtīm ˈyet tə ˈkəm/ /ðiː ˈtaɪm ˈjɛt tə ˈkʌm/
المفضلات