the time taken for one complete oscillation

listen to the pronunciation of the time taken for one complete oscillation
الإنجليزية - التركية

تعريف the time taken for one complete oscillation في الإنجليزية التركية القاموس.

period
dönem

Benim son dönemim iki ay önceydi. - My last period was two months ago.

3. dönemde Fransızca dersimiz var. - We have French in third period.

period
devre

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

period
{i} devir
period
{i} süre

Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir. - Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.

Burada kısa bir süre için kalacağım. - I will stay here for a short period.

period
{i} nokta

Cümlenin sonuna bir nokta eklemen gerekir. - At the end of the sentence, you should add a period.

Benim dilimde , virgül, ; noktalı virgül, : iki nokta üstüste, ... üç nokta şeklinde adlandırılır ve bu cümle bir noktayla biter. - In my language, the , is called comma, the ; is called semicolon, : is called colon, ... are called ellipsis, and this sentence ends with a period.

period
aşama
period
âdet

İlk adetinizi hangi yaşta gördünüz? - At what age did you get your first period?

Tom seks yapmak istiyordu, ancak Mary adet dönemindeydi. - Tom wanted sex, but Mary was on her period.

period
bir gezegenin güneş etrafındaki devir süresi
period
dönem nokta
period
nokta/ders/dönem
period
{i} devir: the Ottoman period Osmanlı devri
period
(İnşaat) peryot, süre aralığı
period
(isim) periyot, dönem, çağ, devir, süre, ders saati, devre, nokta, aybaşı, adet, regl, dönüm [ast.], tam cümle (yan cümlecikli)
period
fizyol
period
{i} dönem, devre: a period of political unrest siyasi kargaşaların olduğu bir dönem
period
{i} ders saati

Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır. - In this school, a period is fifty minutes long.

Ders saati biter bitmez Tom Mary ile konuşmaya gitti. - Tom went to talk to Mary as soon as the period ended.

period
{i} regl
period
(Tıp) Hastalık devresi, period
الإنجليزية - الإنجليزية
period
the time taken for one complete oscillation

    الواصلة

    the time tak·en for one com·plete os·cil·la·tion

    التركية النطق

    dhi taym teykın fôr hwʌn kımplit äsıleyşın

    النطق

    /ᴛʜē ˈtīm ˈtākən ˈfôr ˈhwən kəmˈplēt ˌäsəˈlāsʜən/ /ðiː ˈtaɪm ˈteɪkən ˈfɔːr ˈhwʌn kəmˈpliːt ˌɑːsəˈleɪʃən/
المفضلات