Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the termination of a disease; resolution

listen to the pronunciation of the termination of a disease; resolution
الإنجليزية - التركية

تعريف the termination of a disease; resolution في الإنجليزية التركية القاموس.

solution
çözüm

Sorunun çözümü üç yıl sürdü. - The solution of the problem took three years.

IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu. - The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.

solution
çözme

Bu bulmacayı çözmek zaman gerektirmedi. - The solution of the puzzle required no time.

solution
çıkış yolu
solution
zagon
solution
mayi
solution
eriyik
solution
çare

Tom bir çözüm bulmak için çaresiz olduğunu söyledi. - Tom said he was desperate to find a solution.

solution
çözüm yolu

Her iki taraf da çözüm yolunda bir adım attı. - Both parties took a step towards a solution.

En iyi çözüm yolu sadece, deneme-yanılma yöntemi ile bulunabilir. - The best solution can only be found by a process of trial and error.

solution
erime
solution
{i} kim. çözelti, solüsyon, eriyik
solution
{i} çıkar yol
solution
{i} mat. çözüm
solution
(isim) çözelti, solüsyon, çıkar yol, eriyik, çözüm, çare, halletme, çözünme, ara verme
solution
(Tıp) Hastalığın kriz devresi veya sonu
solution
{i} kim. çözünme, çözülme
solution
çözelti/çözüm
solution
{i} halletme
solution
(Tıp) Erime, sulp veya gaz halinde bir cismin suda erimesi, erimiş, made, mahlül, eriyik, solüsyon
الإنجليزية - الإنجليزية
solution