O, yeni yöntemi benimsedi.
- He adopted the new method.
Çek birine para ödeme yöntemidir.
- A check is a method of paying money to somebody.
Bu metot kesin çalışacaktır.
- This method is sure to work.
Bu gelmiş geçmiş en iyi metottur.
- This is by far the best method.
Tarih yazmak, geçmişten kurtulmanın bir yoludur.
- Writing up history is a method of getting rid of the past.
Tom düzenli olarak çalışır.
- Tom works methodically.
Tom düzenli, değil mi?
- Tom is methodical, isn't he?
Senin metodlarınla hiçbir şekilde aynı fikirde değilim.
- I don't agree with your methods at all.
Onun sonunda konuşma sanatı ve mantık ile ilgili , Socrates metodunda herhangi bir anlaşmazlık örneği ile biten ikincisinin sonunda iki küçük skeç vardı.
- The end of which there were two little sketches of rhetoric and logic, the latter finishing with a specimen of a dispute in the Socratic method.