Mülteciyi bir mağaraya götürdük ve fırtınanın geçmesini bekledik.
- We took refuge in a cave and waited for the storm to pass.
Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar.
- Fortunately they had no storms on the way.
Kasırgalar şiddetli fırtınalardır.
- Hurricanes are violent storms.
Bir fırtına rüzgarın hızı saatte yüz on dokuz kilometreye ulaşırsa kasırga olur.
- A storm turns into a hurricane when the wind speed reaches a hundred nineteen kilometers an hour.
Tom odaya hücum etti.
- Tom stormed into the room.
Tom ofise hücum etti.
- Tom stormed into the office.
On beş bin göçmen Kanal Tüneli'ne saldırdı.
- Fifteen hundred migrants stormed the Channel Tunnel.
Küçük sağanaklar uzun sürer ama ani fırtınalar kısadır.
- Small showers last long, but sudden storms are short.
Fırtına onun öfkesini azalttı.
- The storm remitted its fury.
Tom ofisine öfkeyle girdi ve kapıyı çaptı.
- Tom stormed into his office and slammed the door.
She stormed out of the room.
Troops stormed the complex.
... Well, Charlie, the storm's over, ...
... UNTIL IT FELL OVER IN A STORM, DESTROYED MY AUNT VERNA'S HOUSE ...