the state of being at one with

listen to the pronunciation of the state of being at one with
الإنجليزية - التركية

تعريف the state of being at one with في الإنجليزية التركية القاموس.

flow
akıntı

Hayatta bir şey elde etmek istiyorsanız, akıntıya karşı yüzmelisiniz. - If you want to get something in life, you should go against the flow.

Bu nehir yüzmek için çok akıntılı. - This river flows too fast to swim in.

flow
(Tıp) flov
flow
yükselmek deniz
flow
denizin kabarması
flow
deveran etmek
flow
(Denizbilim) faz

Daha fazla çiçek sipariş etmek zorunda kaldım. - I had to order more flowers.

Çiçekler hakkında daha fazla öğrenmek istiyordu. - He wanted to know more about the flowers.

flow
{i} akan miktar
flow
akıp gitmek
flow
dalgalanmak
flow
(fiil) akmak, dolaşmak, süzülmek, met halinde olmak, yükselmek (deniz), taşmak, dökülmek, akıcı olmak, basmak, bastırmak
flow
(Tıp) Muayyenzamanda akan su v.s.miktarı
flow
{f} (elbise/kumaş) (belirli bir şekilde) dökülmek, düşmek, durmak, oturmak
flow
{f} basmak
flow
seyelan etmek
flow
(Askeri) AKIŞ: Elektronların bir iletkenden veya elektrotlar arasındaki boşluktan geçişi
flow
{f} akıcı olmak
flow
{f} bastırmak
flow
flowing akıcı
الإنجليزية - الإنجليزية
flow
state of being
Regarding a person's physical condition
state of being
As opposed to mental condition (state of mind), the overall physical condition of a person
the state of being at one with

    الواصلة

    the state of be·ing at one with

    التركية النطق

    dhi steyt ıv biîng ät hwʌn wîdh

    النطق

    /ᴛʜē ˈstāt əv ˈbēəɴɢ ˈat ˈhwən wəᴛʜ/ /ðiː ˈsteɪt əv ˈbiːɪŋ ˈæt ˈhwʌn wɪð/
المفضلات