الإنجليزية - التركية
تعريف the state of being a citizen; the status of a citizen في الإنجليزية التركية القاموس.
- citizenship
- {i} vatandaşlık
Plan, aktif vatandaşlık hakkında çok konuşuyor. Ama aktif ve tatbiki bir vatandaşlık olmalıdır.
-The plan talks a lot about active citizenship. But it must be active and engaged citizenship.
Vatandaşlık, oylama için bir ön koşuldur.
-Citizenship is a prerequisite for voting.
- citizenship
- yurttaşlık
- citizenship
- uyrukluk
- citizenship
- {i} hemşehrilik
- citizenship
- hemşerilik
- citizenship
- {i} uyrukluk, tabiiyet
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the state of being a citizen; the status of a citizen في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- citizenship
the state of being a citizen; the status of a citizen
الواصلة
the state of be·ing a citizen; the sta·tus of a ci·ti·zenالنطق
Resimler
المفضلات