Muhteşem kek ağzımı sulandırdı.
- The gorgeous cake made my mouth water.
İki keki de sevmiyorum.
- I like neither of the cakes.
O pastayı yemesen iyi olur.
- You'd better not eat that cake!
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
- You have to share the cake equally.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.