Göz damlamı yanımda getirmeliydim.
- I should have taken my eye drops with me.
Ansızın büyük yağmur damlaları karanlık gökyüzünden düşmeye başladı.
- All of a sudden, large drops of rain began falling from the dark sky.
Ansızın büyük yağmur damlaları karanlık gökyüzünden düşmeye başladı.
- All of a sudden, large drops of rain began falling from the dark sky.
Kuru bir boğazım olduğunda bu öksürük damlalarını alırım.
- I take these cough drops when I have a dry throat.