the result or outcome of a cause

listen to the pronunciation of the result or outcome of a cause
الإنجليزية - التركية

تعريف the result or outcome of a cause في الإنجليزية التركية القاموس.

effect
etki

Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir. - The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character.

O etkin önlemler alamadı. - He could not take effective measures.

effect
tesirsiz
effect
(Ticaret) poliçe çıkarmak
effect
sonuç

Sadece neden ve sonuçtur. - It's simply cause and effect.

Sebep ve sonuç birbirlerine tepki yaparlar. - Cause and effect react upon each other.

effect
başarmak
effect
{i} uygulama

Antiseptiklerin etkin uygulaması hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde önemli bir konudur. - The effective application of antiseptics is an important matter in the prevention of hospital infections.

effect
gerçekten

O gerçekten etkiliydi. - That was really effective.

effect
{i} izlenim
effect
{i} verim
effect
{f} gerçekleştirmek
effect
{i} gerçeklik
effect
{i} reaksiyon
effect
(fiil) gerçekleştirmek, meydana getirmek, etkisi olmak, sonuca vardırmak, ulaşmak, etki etmek
effect
{f} ulaşmak
effect
tatbik mevkii
effect
cause and effect sebep ve sonuç
effect
işlem
effect
for effect gösteriş için
effect
{i} yürürlük

Vize yasağı yürürlükte olduğu sürece Boston'a gidemem. - I cannot travel to Boston as long as the visa ban is in effect.

Yasa hâlâ yürürlüktedir. - The law is still in effect.

الإنجليزية - الإنجليزية
effect

The effect of the hurricane was a devastated landscape.

the result or outcome of a cause

    الواصلة

    the re·sult or out·come of a cause

    التركية النطق

    dhi rizʌlt ır autkʌm ıv ı kôz

    النطق

    /ᴛʜē rēˈzəlt ər ˈoutˌkəm əv ə ˈkôz/ /ðiː riːˈzʌlt ɜr ˈaʊtˌkʌm əv ə ˈkɔːz/
المفضلات