Saatimi tamir ettirdim.
- I had my watch repaired.
Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
- I hired a professional to repair the stove.
Onlar arabalarını tamir etmek zorundalar.
- They have to repair their car.
Bisikletimi tamir etmek 5,000 yen'e mal oldu.
- It cost me 5,000 yen to repair my bicycle.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
Dizinin onarımından sonra, o ağrı olmadan yürüyebiliyordu.
- After his knee repair, he could walk without pain.
Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi.
- The mechanic said the repair would not take long.
If you look closely you can see the repair in the paintwork.