Onlar çoğunlukta olduğuna inanıyordu. - They believed they were in the majority.
Onlar çoğunlukta olduğuna inanıyordu.
They believed they were in the majority.
Bir çoğunluk tasarıya karşı oy verdi. - A majority voted against the bill.
Bir çoğunluk tasarıya karşı oy verdi.
A majority voted against the bill.